62. İnsan insanın yurdu ise arz vatandır ve şehir de vatanın direği…

Namaz dinin direğidir. Dine mütenasib vatanın direği şehir ve şehre nisbetle de direk insandır. Bu sayede şehir çöplük olmaktan korunaklıdır. Ancak şehrinden haberi olanın namazından haberi olur.

Kişioğlu arasında “çöpçülük” diye bir meslek icad edildi hal-i hazır [ahir] zamanda. Saçmalığın daniskası örneklerden bir örnek de bu olsa gerek. Hayretimi arzediyorum bir arkadaşıma ama anlamıyor ne hikmetse! Diyorum ki; çocuklarımızın bok bezini çöp diye atıyoruz kapıya kondurulan kutuya, bidona… diyorum ki; kadınlarımız hayız bezlerini çöp diye atıyorlar kapıya… insanlar, kıçlarını kağıda siliyorlar ve o kağıt çöp olup bir tanımadığımız insan tarafından toplanıyor!.. Bu nasıl iş Allah’ım? Çöpümüzü toplatıyoruz da bir başkasına ve nasıl oluyorsa bu ameleyi bir “iş” mevkiinde görüyoruz!? Allah’ım şaşırtma bizi. Böylesine şaşırmış bir insanın şehre direk olabilmesi mümkün değil efendim.

Faruk sıfatı ancak ve ancak insana mahsus değil mi? Ben bu müstefrikayla ve fakat ne kadar yersiz de olsa “çöplerin toplanmasında karşılaştığımız ihmal ve savsaklamayı” ihtar ve ikaz için söz söylediğimde, o arkadaş, “şikayet etmelisin, ben şikayet ettiğim zaman şakinin ayağını denk attığına şahit oldum” diyor. Sanmaktadır ki çöpçülük beşeriyet tahtında makul bir şeydir ve görülmesi gereken şehir hizmetlerinden biri de odur. Çöpçülüğü aksatanı şikayet etmezsen boka ve leşe batar sokaklar tabi diyor bu kanıksaması dolayımında…

Oysa şikayet, şakiden muzdarip olmakla mukayyettir. Tabi, bir mahut “özerk emellenmesi” muvacehesinde ikaz, ihtar, tazir ve tedip edilmesi icabeden kişiye şaki deriz biz. Fakat ne çöpçülük bir özerk emellenmedir ne de çöplerin toplanmasındaki savsaklama bir eşkıyalıktır. Esas eşkıyalık “çöplerin sokağa bırakılması ve orada saçılmasını başlatmak”tır.

Bu meseledeki bahilliği ve gafleti keşfedemeyen insan şehrin direği olabilemez ve’s-selam. Böyle bir insanın şehri vatanın direği olabilemez elbet. Bokun ve leşin üzerinde yürüyerek evine, camisine giren böyle bir insanın namazı da dinin direği yerinde görülebilinmez efendim. Çöp manifakturlarına dönüşen evler ve dahi kavrayışlarında “çöp” diye bir şey husule gelmiş kişiler ve dahi iş ve işlemlerimizin ifrazatlarını halledebilecek/hakkedebilecek mekanı ve meşgaleleri cemiyetine haram eden umera “insanlıktan çıktığımızın” delili değil de nedir Allah Aşkına!? Allah’ım ben bu insanlardan müştekiyim. Beni onlarla haşretme.

Bizi birbirimize ya meslek ya hemşehrilik ya okul ya kışla ya yolculuk ya çarşı-pazar ya akrabalık ve benzeri sebepler takdim eder. Fakat birbirimize tedahülümüz tercihlerimizle ve birbirimize ilticamız ise ahlakımızla mukayyettir.

İnsan insanın istidahilesidir. İnsan insanın ilticagahıdır. Meğer ki davranış bozuklukları bu teklifsizliğin sıhhatini bozsa da. Demek ki karakter ile davranış arasındaki farkı görebildikte maharet kesbedeceğiz. İnşallah karakteri çöpçüleşmişlerden değiliz.

Yorum bırakın